ŞEVVÂL AYINDA TUTULAN ORUCUN SEVABI
- Ahmed Arslan
- 2 Nis
- 2 dakikada okunur

Ebû Eyyûb el-Ensârî’den (r.a.) rivâyet olundu, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Her kim Ramazân-ı şerîf orucunu tutar, sonra ona Şevvâl ayından altı gün ilave ederse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur.” Zira Cenâb-ı Hak, bir haseneye on misli mükâfat vereceğini bildirmiştir. Böyle olunca bir gün Ramazân-ı şerîf orucunu tutana, on gün oruç tutmuş sevabı verilir. Böylece Ramazân-ı şerîf orucu on aya bedel, Şevvâl ayından tutulan altı gün oruç da iki aya bedel olur. Bunları tutan, senenin tamamını oruçla geçirmiş sevabı alır. Şevvâl ayında tutulacak bu altı gün oruç, birbiri ardınca da olabilir, ayrı ayrı da olabilir.
Bu altı gün oruç, farz namazların sünnetleri gibidir. Cenâb-ı Hak, kıyamet günü kılınan farz namazlardaki noksanları nafilelerden tamamladığı gibi, tutulan Ramazân-ı şerîf orucundaki noksanları da bu nafile altı gün oruçtan tamamlar. Bu altı gün orucu tutabilmek, tutulan Ramazân-ı şerîf orucunun makbul olduğuna delildir. Zira Cenâb-ı Hak, kulunun bir amelini kabul eylediğinde, onu peşinden başka bir sâlih amel işlemeye muvaffak kılar.
Ramazân-ı şerîf orucunu tutmak, geçmiş günahların affına sebeptir. Şevval’den tutulacak altı gün oruç da bu af nimetinin şükrü olur.
BİN NASİHATTAN KIYMETLİ BEŞ NASİHAT
Hz. Ömer (r.a.)’ın halifeliği zamanında, Peygamberimizin (s.a.v.) amcası Hz. Abbas, oğlu Abdullâh’a (r.anhümâ) şöyle dedi: “Ben, şu mübarek zâtın yani Ömer (r.a.)’ın, idarî işlerde seni yaşlıların da önüne geçirdiğini gördüm. Bu sebeple benden şu beş nasihati iyi dinle ve belle:
Onun hiçbir sırrını ifşâ etme.
Onun yanında hiç kimse hakkında gıybette bulunma.
Ona aslâ yalan söyleme.
Sakın hiçbir emrine âsî olma.
Ve ona aslâ hıyânet etme!”
Şa‘bî (rah.) dedi ki: Muhakkak bu beş nasihatten her biri, bin nasihatten daha kıymetlidir.”
Fazilet Takvimi