Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kişiye, nafakasını temin etmekle yükümlü olduğu (eşi ve evladı gibi) kimseleri (onları nafakadan mahrûm ederek) zâyi etmesi, günah olarak ona yeter.” (Sünen-i Ebû Dâvud)
Kocanın vazifeleri; hanımıyla güzel geçinmek, onu himaye etmek, onun nafakasını tedarik etmek ve kendisine sadakatten ayrılmamaktır. Bir hadîs-i şerîfte, “Sizin en hayırlılarınız, hanımları hakkında en hayırlı olanlarınızdır.” buyurulmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte, “Kadınlara ancak iyi huylu olanlar ikram eder, kötü huylu olanlar da ihanet eder.” buyurulmuştur.
Kadının başlıca vazifeleri; kocasının meşrû emirlerini tutmak, namusunu ve haysiyetini muhafaza ederek kocasına sadakat göstermek, hâline kanaat etmek ve israftan kaçınmaktır.
Çocukların, baba ve annesine karşı başlıca vazifeleri; anne ve babaya hürmet etmek ve onların meşrû emirlerine itaat etmektir. Evlatların, hayatlarına vesile olan, kendilerini senelerce bir muhabbet ve şefkatle yetiştiren anne ve babalarına karşı, ‘öf’ demeleri bile câiz değildir. Babasına ve annesine bakmayan, onların meşrû emirlerini dinlemeyen, onların ihtiyaçları olduğunda yardımlarına koşmayan bir çocuk, hayırlı evlat olmak şerefinden mahrum kalır, Allâhü Teâlâ’nın azâbına lâyık olur.
Babalar, hürmette; anneler ise yardımda önce gelir. Annenin hakkı, babaya nazaran iki kattır. Bir hadîs-i şerîfte, “Cennet, annelerin ayakları altındadır.” buyurulmuştur.
Hayırlı evlat, yalnız anne babasına değil, vefatlarından sonra onların dostlarına da hürmette kusur etmez. Çünkü bu hürmet de anne babaya hürmet gibidir.
Kardeşlerin başlıca vazifeleri; birbirlerini sevmek, birbirlerine yardım edip hürmet ve şefkatte bulunmaktır. Kardeşlerin aralarında kuvvetli bir bağlılık olmalıdır. Maddî menfaatler yüzünden, birbirine düşman kesilmemelidir.